Mahkeme, cumhurbaşkanıdan af dilememi istedi. Ben bir suç işlemedim, bir af isteyeceksem bunu yalnızca Allah’dan isterim. Şehit olmaktan korkmuyorum. (Abdulkadir Molla, 10.12.2013)
Müslümanlar olarak maalesef 20. yüzyılı yitirdik, kaybettik. Ama bunun sebepleri vardı. Özellikle Müslümanlar Osmanlının son döneminde yedi cephede üstün bir savaş verdi.
Özel hayatı tarif etmek zor ama şöyle söyleyebilirim: Huzur, sevgi, saygı, mutluluk. Birbirimizin cennete ve Rabbimize yürüyüşümüze omuz vermeye çalışıyoruz. Kötülükten, yanlıştan, mutsuzluktan yuvamız sayesinde korunuyoruz. Rabbimize şükrettiğimiz en güzel nimetimiz.
Kitap okuma konusunda planlı, düzenli, eğitim çalışması gibi çok isabetli bir faaliyet olmuş ve bu bir gelenek olur inşallah ve bu işe öncülük edenlere de ecirlerini bolca versin.
Düşünen olmak, dert insanı olmak, dertlenmek İslam’ı kimliğimizin en olmazsa olmazlarımızdandır.
okumak çok güzel bir şey. Cenâb-ı Hak da Peygamber Efendimiz’e ilk vahyi oku diye göndermiştir. Oku derken “Rabbinin adıyla oku.” Bu önemlidir, Allah adıyla okumak ilkesi çok önemlidir. Okuduğun doğru bilgi vermeli, o bilgiyi verirken dürüst olmalı. Ama zamanla da irtibatı kurmamız, çeşitliliği sağlamamız lazım.
Sosyal medya denilen olaya çok sıcak bakmıyorum. Sosyal medyada çoğu kişi nick’i ile yani takma adı ile yazar. Burada doğruluğu tartışılabilir yorumlar çok çabuk yayılabilir. Hakiki manada kontrolü zordur. Haberin kaynağını teyit etmek zordur.
Okuyan, düşünen ve sorgulayan şuurlu nesil, Allah’ın izniyle başarılı olacaktır. Okumada önceliğimiz temel İslami kaynaklar olmalıdır. Okuyan nesil yetiştirme amacıyla yola çıkan İKRA derneğinin çalışmalarını takdir ediyorum. Bu derneğin bir yayın organı olarak çıkan İkra Dergisine de başarılar diliyorum
Devamlı okusunlar ama okuduklarını hayata geçirsinler. Sadece okuyup bilgilerini artırırlarsa zamanla nefisleri de azar. Eğitimle uğraşanların en büyük problemi pratiğe aktarmadıkları bilginin nefse hizmet etmesidir.
Ne yaparsak yapalım, ne okursak okuyalım bizim görevimiz kulluk. Kulluğun da en disiplinli halini bize namaz kazandırıyor. Bir günün içine serpiştirilmiş ama aslında o iskeleti oluşturmuş namaz.
Çocuklarımızdan şikayet edeceğimize dönüp kendimize bakalım. O çocukları nasıl yetiştiriyoruz? Gerektiği gibi üzerlerinde durabiliyor muyuz?
Peygamberimiz; “Zerre kadar imanla bu dünyadan giden cennete girecektir.” diyor. Öyleyse bizim dünya liderlerine halkıyla beraber bu imanı ulaştırmamız gerekir.
Bir kere Müslümanın okuması lazım, önce bunu söyleyelim. Okumak lazım, okuması lazım. Bizim kitabımız “OKU!” diyerek başlıyor, öyle ise okumamız lazım.
İKRA Derneği toplumun eksik olduğu yanı tespit etmiş ve buna yönelik çalışmalar yapıyor. Bu takdire şayan bir çalışmadır. Ama dernek bununla yetinmemelidir. Çünkü yaptıklarımızla yapmadıklarımızı yan yana koyarsak yapmadıklarımızın daha çok olduğunu göreceğiz. Bu yüzden hedeflerimizi büyütüp ona göre çalışmalıyız.
Okumak elbette çok güzel ama çok okumak yerine nerede neyi okuyacağını bilmek daha önemli.
En önemli şey okumadır. Kur’ân-ı Kerim de “ikra” diyor, OKU diyor.
Beyin ilim ister, kalp iman ister. Eğer insan okumazsa beyni aç kalır, sıkıntı başlar.
Bir genç eğer ben de toplumda konuşmak istiyorum diyorsa bol bol kitap okumalı.