İnsan, Allah tarafından kendisine tevdi edilen “emanet”i kabul ettiği gün, Allah’ın “halife”si olmayı da hak etmiştir. Allah insanı yeryüzüne “iyi işler” yapıp yapmayacağını sınamak için göndermiştir. Allah yarattığı bu varlığı diğer varlıklar karşısında farklılaştırmak için ona “varlıkların isimlerini” öğretmiştir. İnsan bu sayede apstraksiyon/soyutlama ve kavramsallaştırma becerisi kazanmıştır. Fakat insan, Allah karşısındaki bu durumunu içselleştirememiş, “en güzel yaratılış”a sahip olmasıyla övülürken, ahlaki zaafları ve kulluğunun farkına varamama gibi sebeplerle “aşağıların aşağısı”na atılmakla tehdit edilmiştir. Allah, insana çamurdan ve sudan yaratıldığını hatırlatarak yaşadığı özgüvenin sanal olduğunu ve bu durumu şımarıklık olarak görmemiz gerektiğini hatırlatmıştır. Sonra da “göklerin yükseltilmesi”ne, “dağların sıralanmasına” ve “yeryüzünün bir döşek gibi yayılmasına” dikkat çekerek kendi gücünün sınırlarını görmemizi istemiştir.
Evrende bir topbaşı büyüklüğünde bile olmayan bu dünyanın bir ferdi olan insan, kendini yücelerde görebilmektedir. Bu onu şımarık bir hadsize dönüştürmüştür. Bu duyguyu harekete geçiren temel düşünce “ehledeh/ölümsüzlük/sonsuzluk arayışı”dır. Bunun için “mal biriktirme”yi ve onu “sayma”yı tercih etmiştir. Gerçekte o “En küçük bir infaktan bile imtina eden/maun” birisidir. Nefsini ilah edinen insan kendini evrenin efendisi konumuna yerleştirmiştir. Bundan mütevellit tüm canlı ve cansız varlığa tahakküm edebilme cüretinde bulunabilmektedir. Bitkilerden daha fazla verim alabilmek için hibrit tohumlar geliştirmeyi, genetiği değiştirilmiş bitkileri piyasaya sürmeyi, hayvanları et, süt ve yumurta veren makinalara çevirebilmeyi hak bilmiştir. Ötekine tahakküm kurma noktasında pervasız olan insan, terörün her türünü denemekten geri durmamaktadır. Konvensiyonel savaşların yüksek maliyetleri, emperyalist ülkelerin vesayet savaşlarına yönelmelerine ve biyolojik/kimyasal silahları tercih etmelerine sebep olmaktadır. Çünkü bu alanlarda üretilen ürünler düşük maliyet yüksek hasar vermeleri dolayısıyla tercih edilmektedir. Bu insan durdurulmalıdır. Bunu sağlamanın yollarından biri de insana sınırlarını hatırlatmak, aciz birisi olduğunu göstermekten geçer. İşte bu virüs insanı şaşkına çevirerek asıl olanın kendisi olmadığını öğretmiştir. Azgınlaşan insana Allah üç farklı uyarıcı göndererek merhametini göstermiştir. Bunlar:
Afetler masum ve mazlum insanı da etkilediği için maşeri vicdanda soru işaretleri uyandırmaktadır. Dünyayı bir yangın yerine çeviren, haksız paylaşımlarla kuzeyde obezite güneyde açlık problemi ihdas eden, kapitalizmin doymak bilmez iştahı için bütün dünyayı bir açık pazara dönüştürmeye kalkan, karanlık sularda hayata başlamadan sonsuzluğa firar eden Aylan bebeğin durumunu bir kere daha durup düşünmek için Corona günlerinden iyi bir fırsat mı olur? İnsanlar büyük bir felaketle karşılaştıklarında genellikle üç tavır geliştirirler. Bunlar:
Felaketlerin Teolojik Zemini
Kutsal Kitabımız felaketleri bir yıkım ve haksızlık olarak görmeyi doğru bulmaz. O, felaketleri yıkıntılar arasından umut tazeleme ve hayata yeniden başlama için bir fırsat olarak görmemizi ister. Kitapta anlatılan çok sayıda felaket örnekleri sebep sonuç ilişkisi bağlamında okunmalıdır. Kur’an birçok felaket örnekliğini anlatarak bizden safımızı belli etmemizi ister. Buna göre; taşlar savuran rüzgar, çığlık, yerin dibine geçirilme, su taşkını (Ankebut/40), yıldırım (Bakara/55), deprem(Araf/78), kuraklık (Araf/130), kıtlık(Araf/130), tufan, gökten kurbağa yağması ve çekirge istilası (Araf/133), buğday güvesi ve balçıktan pişirilmiş taşların insanların üzerine yağması (Hud/52) gibi felaket örnekleri anlatarak bize arınma için bir fırsat sunmaktadır. Kitabımızın felaketlerle ilgili yaklaşımı onu bir dünyevi ceza olarak tanımlamanın ötesinde insanın tevbe etmesi için tarihi bir fırsat olarak karşımıza çıkarır.
Bir Arınma Aracı Olarak Pandemi ve Felaketler
İnsanlık tarihinde yıkıcı birçok pandemi örneği mevcuttur. Kayıtlardaki bilgiler çerçevesinde 1620’li yıllardan itibaren günümüze kadar epidemi veya pandemi düzeyinde her yüzyılda bir salgın olmuştur. Bu salgınlar dünyanın ve insanın bir arınma aracı olarak görülemez mi? Kitabımız bu konuda şunları söylemektedir. Buna göre felaketler;
Corona Virüs Bağlamında Değişen Dünya
Makaleyi sesli dinlemek için;
Derneğimizin faaliyetlerini inceleyebilirsiniz.
Siz değerli üyelerimiz için bilgi ve birikimlerini bizlere aktarabilecek tüm eğitmenler ile söyleşiler gerçekleştiriyoruz.
01Her ay siz değerli okurlarımız için birbirinden seçkin konuklarımız ve yazarlarımız ile hazırladığımız dergiler çıkartıyoruz.
02Öğrenci kardeşlerimiz için eğitimlerine destek olmak için düzenli olarak burs vermekteyiz. Sizlerde burslarımıza başvuru yapabilirsiniz.
03Derneğimizin kuruluş amaçları içerisinde ilim ve kültür faaliyetleri yaparak toplumumuz için faydalı bilgiler vermekteyiz.
04Derneğimiz sizlere ilim ve kültürel bilgiler ile zengin kitapları önermekte ve sizler için daha faydalı olabilecek bilgileri sizlere vermektedir.
05Derneğimizin gündeme dair bilgiler alabileceğiniz değerli yazarlarımız ile ilim ve kültürel bilgilerinizi zenginleştirebilirsiniz.
06