İLİM VE ALİM (ABDÜRRAŞİT İBRAHİM EFENDİ)
Mehmet Akif Ersoy’un yakın arkadaşı ve şiirlerinde Mehmet Akif Ersoy’un Japonlardan bahsetmesine vesile olan Abdurreşid İbrahim Efendi 1857 yılında Sibirya’nın Tobolsk Şehrinin Tara kasabasında doğdu. Eğitim hayatına Rusya’daki medreselerde başladı. Temel eğitimini tamamladıktan sonra 1879 yılında Orenburg’a gelerek yaklaşık bir yıl boyunca zengin bir ailenin hizmetkârlığını yaptı. Aile reisinin 1880 yılında Hicaz’a gitmesinde ona eşlik etti. Burada Hac vazifesini yerine getirdi. Hac vazifesini yerine getirdikten sonra Medine’ye yerleşerek medrese eğitimine devam etti. Medrese eğitimini tamamlandıktan sonra icazetnamesini alarak 1984 yılında doğduğu kasabaya geri döndü.
Doğduğu kasabada müderrisliğe başladı ve burada birçok öğrenci yetiştirdi. Yetiştirdiği öğrencileri Medine’ye götürüp medreseye yerleştiriyordu. Müslümanların okuması ve kendilerini sürekli yetiştirmesi gerektiğini söylediği için bulunduğu kasabada modern okullar açma girişiminde bulundu. Rusya’da bulunan Müslüman gençlerin temel eğitimlerini verdikten sonra, onları İstanbul’a getirip Darüşşafaka ve Dar’üt tedris okullarına yerleştiriyordu. Bu durum Rusya’da yaygınlaşınca Rus hükümeti bu faaliyetinden rahatsızlık duyarak yaptığı çalışmalara kısıtlama getirdi. 1891 yılında Ufa Şehrinde kadı görevi verildi. Bu görevi esnasında Müslümanların sorunlarını çözmek için dernekler kurdu. Fakir ve yetimleri bu derneklerde eğitiyor ve onların sorunlarıyla ilgileniyordu. Dönemin hükümetine, yaptığı çalışmalarından dolayı şikâyet edilince hayati tehlikesi olduğu için 1895’te Osmanlı Devleti’ne sığınarak İstanbul’a geldi. İstanbul’da ilmi çalışmalarının yanında ziraatçilik yaparak iaşesini temin eden Abdürreşid İbrahim Efendi Rusya’nın Müslümanlara yaptığı zulmü anlattığı “Çoban Yıldızı” adlı eserini yazdı. Bu eseri gizlice Rusya’ya sokarak Müslümanları Osmanlı Devleti’ne göç etmeye davet etti. Bu davetine yaklaşık 70 bin Müslüman karşılık vererek Anadolu’ya geldi.
1896 yılında Avrupa’ya yaptığı seyahatlerde tanıştığı bürokratlara Rusya’da yaşayan Müslümanlara, Rus hükümeti tarafından yapılan zulümleri anlattı. Avrupa seyahatinden sonra 1900’de Rusya’nın başkenti St. Petersburg’a geldi. Burada Rus Hükümeti’nin Müslümanlara yaptığı zulümleri anlatan bir dergi çıkardı. Derginin yanında yayınladığı dini ve siyasi eserlerden dolayı baskıya maruz kaldı. Bu baskılar sonucu 1903 yılında Japonya’ya gitti. Japon halkını gördükten sonra onların Müslümanlığa çok yatkın olduğunu ve Müslümanlığın burada yayılması için Abdülhamit Han’a bir mektup yazdı ve ondan yardım istedi. Rus karşıtı faaliyetlerine Japonya’da devam etmesinden ötürü Rus Hükümetinin ısrarı üzerine Japon Hükümeti Japonya’dan ayrılmasını istedi. Bunun üzerine Japonya’dan ayrılarak İstanbul’a geldi. Rusya, İstanbul’da bulunmasından da rahatsızlık duyarak Osmanlı Devleti’nden kendilerine teslim edilmesini istedi. Osmanlı Devleti 1904 yılında Abdurreşid İbrahim Efendi’yi Rusya’ya teslim etmek zorunda kaldı. Rusya hükümeti ceza evine koyduğu Abdurreşid İbrahim Efendi’yi Rusya’da yaşayan Türklerin büyük baskıları sonucu 2 haftanın sonunda cezaevinden çıkarmak zorunda kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra yayın hayatına ve çalışmalarına devam etti. Müslümanların birlik olması için mücadelesini sürdürdü. Birlik olmanın önemini anlatan “Bin Üç Yüz Senelik Nazra” adlı eserini yayınladı. Rus hükümeti yayınlarında ve çalışmalarından rahatsızlık duymaya devam etti ve kendisine baskılar yaptı. Baskılara dayanamayarak 3 yıl sürecek Doğu Türkistan, Çin, Kore, Singapur ve Hindistan ziyaretlerinde bulundu. Gittiği ülkelerde İslam’ı anlattı ve birçok üst düzey yöneticilerin Müslüman olmasını sağladı.
1910 yılında tekrar İstanbul’a gelerek Osmanlı vatandaşlığı için hükümete başvuruda bulundu, başvurusu 1912 yılında kabul edildi ve Osmanlı vatandaşı oldu. İstanbul’a yerleştikten sonra burada vaazlar vermeye başladı. Vaazlarında gezdiği ülkelerde Müslümanların içinde bulunduğu durumu Osmanlılara aktardı. Bu vaazlar esnasında Mehmet Akif Ersoy ile tanışıp iyi dost oldular. Süleymaniye’de verdiği bir vaazından etkilenen Mehmet Akif Ersoy, vaazı “Süleymaniye Kürsüsünde” adıyla şiirleştirip yayınladı.
Abdürreşid İbrahim Efendi Osmanlı vatandaşı olduktan sonra ara ara gittiği Japonya’dan 1933 yılında davet aldı. Daveti kabul edip Japonya’ya yerleşti. Tokyo’da bir cami yapımı için çok uğraştı ve 1937 yılında caminin tamamlamasını sağladı. Caminin ilk imamı da kendisi oldu. 1939 yılında İslamiyet’in Japonya’da resmi din olarak tanınmasını sağladı. Müslümanların burada faaliyetlerde bulunabileceği teşkilatlar kurmasının önündeki engelleri kaldırdı. Japonları tanıdıktan sonra en büyük hayali onların Müslüman olmasını sağlamaktı ve bunun için çok çalıştı. Ömrü buna yetmemişti. 17 Ağustos 1944 yılında Tokyo’da vefat etti.
Derneğimizin faaliyetlerini inceleyebilirsiniz.
Siz değerli üyelerimiz için bilgi ve birikimlerini bizlere aktarabilecek tüm eğitmenler ile söyleşiler gerçekleştiriyoruz.
01Her ay siz değerli okurlarımız için birbirinden seçkin konuklarımız ve yazarlarımız ile hazırladığımız dergiler çıkartıyoruz.
02Öğrenci kardeşlerimiz için eğitimlerine destek olmak için düzenli olarak burs vermekteyiz. Sizlerde burslarımıza başvuru yapabilirsiniz.
03Derneğimizin kuruluş amaçları içerisinde ilim ve kültür faaliyetleri yaparak toplumumuz için faydalı bilgiler vermekteyiz.
04Derneğimiz sizlere ilim ve kültürel bilgiler ile zengin kitapları önermekte ve sizler için daha faydalı olabilecek bilgileri sizlere vermektedir.
05Derneğimizin gündeme dair bilgiler alabileceğiniz değerli yazarlarımız ile ilim ve kültürel bilgilerinizi zenginleştirebilirsiniz.
06