VE ELEM DEĞİL, ELİM DEĞMELİYDİ KUDÜS’E…
El’in değmeliydi el’ime. Ve el’im değmeliydi Kudüs’e. Çünkü Kudüs vicdanıdır insanlığın. Ve ben değebilmeli, dokunabilmeliydim Kudüs’e, yani insanlığın vicdanına…
Kudüs; sadece kadim medeniyetlerin yuvası değil; aynı zamanda dünyanın nadide bir coğrafyası! Çünkü sadece Kudüs’tür, her üç kadim ve kebir dinin ortak ve kutsal noktası. Çünkü Kudüs İbrahim’dir (a.s.). İbrahim ise bu dinlerin has peygamberidir. Kudüs’te Müslüman da, Hristiyan da, Yahudi’de kendinden birşeyler bulur. Belki tam da kendini bulur!
Ama bugün Kudüs esir… İşgal altında… Hem de ceberut bir idarenin, kendini “Musa’nın (a.s.) ümmeti” zanneden canilerin. O caniler ki, ataları ihanet sebebiyle “maymun olmak” gibi aşağılık bir cezaya uğratılmışlardır. İhanetleri ise “Allah’a verdikleri söze” idi.
Aynı ihanet suçu bugün de işleniyor. Aynı suç işlenmeye bugün de devam ediliyor. Ama bir farkla: Bu suç bugün İsrailoğulları ile birlikte, kendisine “Hristiyanım”, “Müslümanım” diyenler tarafından da işleniyor.
İsrailoğulları işgal ettikleri topraklarda Allah’ın en mübarek ve muteber evlerinden bir evi yıkmaya uğraşıyorlar. Hristiyanlar, dünyadaki güçlerine güvenerek bu işgal ve yıkıma zemin hazırlıyorlar. Ve Müslümanlar… Ah Müslümanlar… Müslümanlar ise zalim ve zihni işgal edilmiş yöneticilerin aymazlığı ve korkaklığı sebebiyle bu işgal ve yıkımı sadece seyrediyorlar.
Böyle olmamalıydı/k.
El’in değmeliydi el’ime kardeşim. Ve kardeşim, el’im değmeliydi Kudüs’e. Ama el’in “eller”in olduğu için, bugün “elem” değiyor Kudüs’e…
Gel kardeşim, el’ini el’ime değdir. El’in el’ime değerse birlik olur ve Kudüs’e değer. Ve bizim el’lerimiz Kudüs’e değerse, insanlığın vicdanı kurtulur. Ve insanlığın kurtuluşu zaten cennettir. Çünkü bizim el’lerimiz abdestlidir. Bizim ellerimiz Kur’an tutar. Ve bizim el’lerimiz birbirine değecek el’ler bekler. “Eller” ise el’lerimiz birbirine değmesin, değmesin ki birleşmesin için hile üstüne hile kurmakta; hain planlarla karanlık pusular atmakta…
Olsun!... Bu bir takdir!... Takdir’i yazan ise herşeye muktedir… Ve O yazıcı bizden eylem beklemekte. Eylem herkesin gücü ve misyonu nisbetinde…
Biz İKRA DERNEĞİ AİLESİ bu takdirin lehimize döneceğini bilmenin azim ve şuuru içindeyiz. Anadolu coğrafyasının muhtelif yerlerinde 5.000’den fazla okuru ile kutlu bir eylemdeyiz: “Okuma hareketi”ni devam ettiriyor ve elimize değecek eller arıyor, elimize değsinler için çağrı yapıyoruz durmaksızın:
Mü’minler! Kendinize gelin… Aslınıza dönün… Ve nihayet Kitabınıza gelin… Sizi Kitabınıza yaklaştıracak kitaplara gelin!
Gelin ki, kahrolsun İsrail, kahrolsun Amerika ve savrulsun ölü toprağımız.
İnanıyoruz; Kudüs’ün kaderi “özgür olmak”tır. Onun için elin değmeli elime, elim değmeli Kudüs’e ve Kudüs insanlığın vicdanı olarak seslenmeli hür vicdanlara: Ey elini eline değdirip elele verenler! Selâm olsun sizlere!