Günahlardan Arınmak ve Tövbe

Günahlardan Arınmak ve Tövbe
  • 03 Haziran 2020
  • İkra Derneği

Günahlardan Arınmak ve Tövbe

Tövbe sözlükte geri dönmek anlamına gelir. Dindeki anlamı ise işlenmiş olan günahtan, suç ve kabahatten bir daha işlenmeyeceğine dair verilen söz demektir veya kabahatten, kabahat olduğu için pişmanlık duyarak vazgeçmektir.

İnsan beden ve ruhtan meydana gelmektedir. Yine insan, hata yapabilecek, günah işleyebilecek bir özellikte yaratılmıştır. Daha doğrusu hata ve günah olan şeylere istek ve arzu duyabilecek bir nefse sahiptir. Bu özelliği insanı, zaman zaman veya çoğu zaman kendisine yasak olan şeyleri yapmaya sürüklemektedir. Ama yüce Allah insana olan sonsuz rahmetinin bir sonucu olarak, işlenen günahları hemen cezalandırmamakta, onları pişman olmaya ve yaptıklarından vaz geçmeye çağırmaktadır. Eğer pişman olup tövbe ederlerse onları bağışlayacağını vadetmektedir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

“Hepiniz Allah’a tevbe edin, ey mü’minler! Belki böylece korktuğunuzdan kurtulur, umduğunuzu elde edebilirsiniz.” (Nur sûresi: 31).

Âyet-i kerîme, korkulardan emin olmanın ve umulana ulaşmanın yolunun tövbe olduğunu bildirmektedir. Yani işlenilen günahlardan dolayı cezalandırılmaktan (cehennemden) kurtulmanın ve arzu edilen mükâfatlara (cennete) ulaşmanın yolu tövbe etmektir. Bir başka ifade ile günah işlemiş olmaya pişmanlık duymak ve bir daha günah işlememek azmiyle Allah’tan af ve bağışlanma dilemektir.

Bir başka ayet-i kerimede Allah Teâla şöyle buyurmaktadır:

“Rabbinizden sizi bağışlamasını isteyiniz; sonra ona tövbe ediniz.” (Hûd sûresi: 3).

 Bu ayet-i kerimelerde kimden af dilenmesi gerektiği, günahları kimin bağışlayabileceği de açıklanmaktadır. Kul sadece Allah’tan bağışlanma dileyecek, sadece O’na tövbe edecektir. Bu hususla ilgili bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır

 “Ey insanlar! Allah’a tövbe edip ondan af dileyiniz. Zira ben ona günde yüz defa tövbe ederim.” (Müslim)

 Makbul bir tövbenin en önemli özelliklerinden biri de, tövbede samimi olmaktır. Yani işlenilen günahtan gerçekten pişman olmak ve bir daha o günaha dönmeme azmine sahip olmaktır:

“Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile (tevbe-i nasûh ile) Allah’a samimiyetle tövbe edin!” (Tahrîm sûresi: 8).

Samimi tövbe, her şeyden önce işlenilen günaha pişman olmak, günahın işlenmiş olmasında dolayı vicdan azabı duymaktır. Bir daha asla o günaha yaklaşmamaktır, yaklaşmamaya azmetmektir. Ancak böyle bir tövbe günahlarını siler ve insanı arındırabilir. Yoksa sadece dille “tevbe tövbe” deyip, o fiili işlemekten vazgeçmemek, ayetlerde işaret edilen tövbe değildir.

Tevbe insanda bir hal olmalıdır, insan bilip bilmediği bütün hatalarına tevbe etmeli, Allah’tan af dilemelidir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır:

“Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’dan beni bağışlamasını diler, tövbe ederim.” (Buhârî, Tirmizî, İbn-i Mâce).

 

Yazan: Sebahattin OLCAY