28 Şubat Süreci… Bir İhanetin Adı

28 Şubat Süreci… Bir İhanetin Adı
  • 28 Şubat 2019
  • İkra Derneği

28 Şubat Süreci… Bir İhanetin Adı

28 Şubat Süreci… Bir İhanetin Adı

          Bu milletin değerlerine ve inancına; bu ülkenin zenginliğine ve kalkınmasına; Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle… bu vatan evlatlarının kardeşliğine kasteden, insanları kamplara bölmek isteyen alçakça bir ihanetin adıdır 28 Şubat post modern darbesi.
 
          Ülke kaynaklarının bir avuç çapulcuya peşkeş çekildiği; başörtülü oldukları için kız öğrencilerin okullara alınmadığı, üniversite kapılarında sürüklendiği, örtülerinin başlarından çekilip alındığı, evladı bu vatan topraklarını korumak için şehit olmuş annelerin, başörtüleri oldukları için kışlalarda yapılan törenlere alınmadığı, zulüm ve ihanet dolu karanlık günlerin adıdır 28 Şubat süreci. Bin yıl süreceği ifade edilen, sokaklarda bile başörtüsünün yasaklanacağı konuşularak, topluma bir korku ve terör havasının pompalanmak istendiği, bu coğrafyanın inancına ve değerlerine yabancı gayrimeşru bir zihniyetin ürünüdür 28 Şubat ihaneti. 
Peki üzerinden 21 yıl geçen ve tarihe “post modern darbe” olarak geçen bu süreçte neler yaşanmıştı?
         
          24 Aralık 1995 seçimlerinde Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi %21.4 oy alarak birinci parti oldu. Başarısızlıkla sonuçlanan farklı koalisyon girişimleri ve denemelerinden sonra 28 Haziran 1996 yılında Prof. Dr. Necmettin Erbakan başbakanlığında Refah Partisi/Doğruyol Partisi (Refahyol) koalisyonu kuruldu. Hükümet, devlet kaynaklarının israf edilip yağmalanmasının önüne geçen ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacak bir ekonomik programı uygulamaya koydu. Ekonomi hızlı bir düzelme sürecine girdi, memur ve işçi maaşlarına, onların bile beklentilerinin üzerinde zam yapıldı. Ama ülkemiz ve halkımız için yaşanan bu olumlu gelişmelerden, çıkarları zedelenenler ve rahatsız olanlar da vardı. Tıpkı bu gün olduğu gibi.
 
          Çıkarları zedelenenler, çok geçmeden harekete geçtiler; sonradan kurku olduğu ve belirli odaklar tarafından yönlendirildiği anlaşılan olaylarla “irtica hortladı, şeriat geliyor” yalanlarıyla büyük bir algı operasyonuna başladılar. Askeri harekete geçirdiler, Sincan’da tankları yürüttüler. Hükümeti istifa etmeye mecbur bıraktılar. Sahnenin arkasında ise ülkenin zenginliklerini yağmalamaya devam ettiler. Ardından Refah Partisi kapatıldı, yöneticilere siyaset yapma yasağı getirildi. Bu süreçte onlarca banka batırıldı, Türkiye milyarlarca dolar zarara uğratıldı, gayrisafi milli hasılanın üçte biri yok edildi.
 
          Ülke, ekonomi ve millet vicdanı büyük bir yara aldı ve etkileri hala devam ediyor. Ama tarih boyunca çok büyük badireler atlatan bu millet, yoluna devam etmesini bildi. Yaralarını sardı ve kervan, birilerinin çıkardığı seslere aldırmadan yoluna devam ediyor. 28 Şubat darbesi, bu ülkenin gerçek sahipleri olan millet için sürekli uyanık olmayı gerektiren bir ibret vesikası olarak, sürecin aktörleri için ise alınlarındaki bir kara leke olarak hafızalardaki yerini koruyor.
 
İKRA (İlim Kültür ve Rahmet) Derneği